8 Eylül 2009 Salı

Nerede O Eski Championship Manager'lar Fan Clup

"Remember, Remember the Fifth of November" diye açılış yapası geliyor insanın.
Hatırlayın ey güruh...Futbol Bağımlıları Hatırlayın...

...yazılar hızla geçerken birden bire yanıp yanıp sönen yazılarla gol attığını anlayan nesil.
...ve birden bunun ofsayft olduğunu anlayınca dumur olanlar hani...
...hemen değişiklik yapmak için bench'e yönelen, ve kutsal kurtarıcısı Maxim Tsigalko'yu oyuna sürenler.

...Julius Aghahowa'yla dünya asist krallığı, Maxim Tsigalko'yla Metin Oktay'ı tarihe gömen dünya gol krallığı rekorları kıranlar.

Evet sizlere sesleniyorum.

...koca koca ekranlarda bedava oyuncu alıp 8 milyon dolara satarak göz yaşlarına boğulduğunuz günleri ne çabuk unuttunuz?

...izleyemediğiniz maçları kafanızda hayal edip "lan havada iki kez dönmeli röveşata attırdım ben" diyebildiğiniz günleri ne çabuk çıkardınız maziden?

- Championship Manager markası endüstriyel futbola yenildi. Hem de 2'ye bölündü bu zaman zarfında.

Artık yeni nesil o eski Championship Manager'ların ne anlama geldiğini hiçbir zaman göremeyecek. izleyemediği maçı hayal etmenin tadına varamayacak.

-Hadi siz de uzatın elinizi ve kulübümüze destek verin...
-Bizler o günlerin şahitleri olarak bu hikayeleri dilden dile aktaralım.

Gün gelir o toprağa düşer, toprak çiçek olur, çiçek açar ve bir arı konar;
İşte o arı biz oluruz... :)))

DURUMUN HİKAYESİ

Championship serisi 03'ün sonunda ayrılığa gitmiş ve "Championship Manager" ve "Football Manager" olarak ikiye ayrılmıştır.

Oyunun yapımcısı Sports İnteractive " Football Manager " adıyla yeni yapılanmayı Sega'ya geçirir.
oyunun ilk para babası Eidos İnteractive'de "Championship Manager" isim hakkıyla üretime devam eder.

Bizler, yani en azından bendeniz oyunun yapımcısını takip edenlerdeniz. Ayrılma sonrası oynadığım ilk Championship Manager berbattı. Hazırlık maçında 42-0 yenilmiştim. Hata doluydu. Böyle olunca asıl oyun kurtlarının çıkardığı versiyonun football manager olduğunu farkettik.

Yıllar geçti bölünmenin üzerinden. football manager açıkara ilerletti simülatif menejerlik olayını. İzlenebilir motorlar ekledi oyuna. Eidos sırtını doğrultamadı bidaha. Çıkardığı oyunlar satmadı. Hatta bu sene bedava satacaklarmış duyduk. İçler acısı durumdaymış efsane marka.

Ama beyler, sizler ayrıldınız, bizim için de o eski keyif kalmadı artık. Büyük büyük yazılarla küçük gözlerimizle izlediğimiz ekranda hızla geçen yazılar ve gol olunca yanıp sönen ekran, onun verdiği boğazlara dolan heyecan gelmedi geri. Çıkmadı bir daha
Serhat Ulueren'li, Ahmet Çakar'lı, Şansal Büyüka'lı, Erman Toroğlu'lu türkçe yama paketleri. Serhat Ulueren'li, Ahmet Çakar'lı, Şansal Büyüka'lı, Erman Toroğlu'lu türkçe yama

Sizin aranızda
Championship Manager vs Footbal Manager gibi bir savaş oldu, ama kaybeden bizler olduk.

-
Nerede o eski Championship Managerlar Fan Klup kuruyorum.
- Gelenler bu başlığa girip bir cümle yorum yazsın.
- Sonra hep birlikte Eyüp Camii'ne gidip su döküneceğiz, 2 rekat namaz kılıp anısına el fatiha okuyacağız eski oyunun.


Sağlıcakla...

Çağlar Kulaksız

Biraz Nostalji - Pierluigi Casiraghi

Günün futbolundan elzem tatlar çıkarırken geçmişe dair unuttuğumuz çok fazla şey olduğunu farkediyoruz bazen. Öyle ki ülke ekolleri sandığımız kadar kolay oluşmadı. Ekol futbolcular ülke ekollerini yarattılar.

Burada da yine bir ekolden bahsediyoruz. İtalyan forvet ekolünün en güzel örneğinden. Sıradışı bir forvetten.

Dünya futbol tarihinin en acı kaybıdır kendisi. Ha kayıptır deyince öldüğü falan yoktur yanlış anlaşılmasın.

Bilinen en büyük italyan futbolcular olan
Fabrizio Ravanelli, Alessandro Del Piero, Paolo Rossi, Paolo Maldini, Gianfranco Zola, Marco Simone gibi isimlerin hepsini istese cebinden çıkaracak kumaşa sahip eşsiz bir forvetten bahsediyoruz.

Evet, belki Francesco Totti ile bir ayarda bi adamdı. Monza, Juventus, Lazio ve Chelsea'de oynadı.
Altyapı da dahil olmak üzere sadece 13 sene forma giyebildi... 85'te başlayan futbol hayatı 98'de sona erdi.
69 doğumluydu ve aktif futbolu bırakmak zorunda olduğu farkedildiğinde 29 yaşındaydı henüz.

ve o 13 senede italya ligi ağırlıklı bir kariyerde 310 maçta 86 gol gibi bir verisi vardı.

Adına layık kasırga gibi bir adamdı tabiri caizse. gol attığında topu bir ayağında bir de kalede görebiliyordunuz. lakin ne olduysa chelsea'ye transfer olduğunda oldu.
sert ingiliz futbolu onu da aldı aramızdan.

8. kez formasını giydiği Chelsea'de sakatlandı maç esnasında.
Belli ki sanılandan kötüydü durum. Bağları feci biçimde kopmuştu.
Düzelemedi. Futbola geri döndü ama 2 maç daha oynayıp bıraktı.

An itibariyle İtalya ümit milli takımı teknik direktörüdür.
Bizlere izleteceği çok şey vardı. Ama kısmet değilmiş.

Not: Hava topu ustasıdır - boş kaleye atamama hastalığı vardır, illaki önünde kaleci olmalı. Birde kaleciyi geçme hastalığı vardır, çok iş açmıştır başına ama leblebi gibi gol atıyormuş o kesin.

5 Eylül 2009 Cumartesi

Rize Şehir Stadı

Bakmayın şehir stadı yazdığıma, stad ismi konusunda bir belirsizlik var ortada. Kimisi stad isim haklarını Turkcell'in alacağını söylüyor, kimisi eski stadın ismi olan Atatürk Stadyumu isminin verileceğini söylüyor. Neyse konumuz bu değil tabii ki.

Çaykur Rizespor 1 yılı aşkın süren çalışmalar sonucunda Fenerbahçe maçı ile yeni stadına kavuştu bildiğiniz üzere, hatta Boluspor ile ilk lig maçınıda oynadı. Stad 15.781 kapasiteli(küsüratına kadar öğrenmemi sağlayan arkadaşıma teşekkürlerimi sunarım). Az gelebilir tabii ki bu kapasite ama değil. Büyük ama işlevi olmayan nice stad biliyoruz, böyle ufak ama ambiyansı, akustiği iyi olan stadlar lazım bize. Bize dedim evet bize, ülkemize. Neden peki? Çünkü biz artık büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmayı istiyoruz. Bunun için olmazsa olan ne peki? Tabii ki stad yeterliliği.

Kayseri harika bir stad yaptı, biraz zeminide düzeltirlerse daha bir harika olacak. Onlardan sonra Rize'nin de böyle güzel bir stad projesine girip, bitirmesi takdire şayan. Artık diğer kulüplerimizinde bunu örnek alması gerekiyor. Sadece kendileri için değil, ülke için. Yanılmıyorsam Şanlıurfa'da da yeni bir stad var, detayını pek bilmiyorum. Bilen arkadaşlar bizide bilgilendirirse seviniriz. Sözün özü, eğer ki büyük bir organizasyon istiyorsak belirli yönlendirmeler hatta gerekirse maddi destekler sunularak Anadolu da yeni güzel ve işlevsel stadların yapılması teşvik edilmelidir. Burada görev artık TFF'ye mi düşer GSGM'ye mi düşer biz bilemeyiz ama kime düşerse artık biraz aktif olmanın zamanıdır.

Unutmadan, stad futbol için önemli bir etkendir. Yeni stadlar sayesinde futbol seyir zevkimizde artacaktır. İngiltere buna en ideal örnektir.

Ciao Bella



Estonya Maçı Öncesi


Nihat'ın sakatlığından dolayı oynayamıcak olması nedeniyle Fatih Terim 11'e Sercan Yıldırım'ı dahil etmiş.Nihat'ın oynamaması bizim için büyük avantaj.Çünkü Nihat en son golünü Çek Cumhuriyeti'ne attı ve sakatlandı.15 aydan beri ortada ne gol var nede Nihat.Sercan kendisine verilen şansı umarım iyi değerlendirir.

Takıma Sercan'ın monte olmasıyla beraber Fatih Terim'in kafasındaki 11 şekillendi.
Volkan-Gökhan-Servet-Gökhan Z.-Hakan
Kazım-Emre-Hamit-Arda
Sercan-Tuncay.

Fatih Terim'in bu 11'i nası sahaya süreceği ise merak konusu.Çünkü eldeki oyuncularla çok alternatif taktikler kurgulanabilir.4-4-2 , 4-3-3 , 4-2-3-1 gibi taktikler uygulayabilir.Maçın gidişatına göre sürekli kenardan hamleler yapacak Fatih Hoca.Ama bana en mantıklısı 4-2-3-1 gibi geliyor.Defans 4'lüsünün önüne Hamit ve Emre bu mevkiler için biçilmiş kaftan.Sağ açıkta Fenerbahçe'de Dos Santos'la beraber son zamanların en formda oyuncusu ve Fatih Hoca'nın büyük bir sempati duyduğu Kazım.Fenerbahçe'de soldayken fırtına gibi esen Tuncay.Şüphesiz bu sene Galatasaray'da mevki değiştirmesine rağmen insanüstü bir performans sergileyen Arda Turan.Arda'yı sol açıktan çok beyin olarak kullanırsa Fatih Hoca , Emre ve Hamit de ona gerekli desteği verecektir.Arda'nın işide kolaylaşacaktır.Galatasaray'da harikalar yaratan Arda'dan bu maçta çok şey bekliyorum.

Tek soru işareti ise kadroda forvette olacaktır.Sercan milli forma ağırlığını umarım kaldırır arkasında yaratıcı bir destek var.Gol veya goller bekliyorum ondan.Eğer Sercan tutuk kalırsa yerine Semih girer ve Semih'in alışık olduğu bu taktikle Milli Takım'ımız rahat kazanır.

Estonya sert ve defansif oynayan bir takım.Arda maçın kilit adamı olacak.Erken bir golle işimiz çok rahatlar.Ama dakikalar geçtikçe aradığımız golü bulamazsak herzamanki gibi stres ve panik olacak.O yuzden bu maçta Arda'dan çok şey bekliyorum tabii solda değilde 10 numarada oynarsa.

Karşılaşma 21:00 ve yayıncı kuruluş ATV.Haydi 2010 Güney Afrika'da bizde olmak istiyoruz.
No vuvuzela..

Atamayana Atarlar



"Şu 30 saniye futbol okullarına çocukların eğitimine katkıda bulunmak için gönderilsin. Futbol böyle bir oyun."

Rıdvan Dilmen

4 Eylül 2009 Cuma

Yılmaz Vural

Türk futbolunun neşeli yüzüdür Yılmaz Vural. Hareketleri olsun, iddialı demeçleri olsun her zaman gündemde olmuştur. Son bir kaç senedir pek sesi soluğu çıkmıyordu Yılmaz hocanın. Bugün öğrendik ki Kasımpaşa'nın yeni teknik direktörü olmuş. Hayırlı olsun diyerek, kısaca onun kariyerine bakalım.

Yılmaz hoca bildiğiniz üzere hep övündüğü gibi Köln Futbol Akademisi eğitimlidir. Yani çoğu Türk teknik adamda olmayan bir eğitim. Kariyerine 1986 da Malatyaspor'u çalıştırarak başlamış. Ve ondan sonra Kasımpaşa'yı da dahil edersek tam 19 takım çalıştırmış 23 yılda. Bu alanda rekor ondadır sanırım, araştırmak lazım.

Ne dersiniz Kasımpaşa'ya ilaç olabilir mi?

YORUMSUZ!

Sabah haberlere göz gezdirirken internetspor'un Emre için kullandığı manşeti görünce şok oldum.Ya bu olayda bir kasıt var yada internetspor editörlerinin yazım hatası.Bu yazılışla direk Emre'ye ithaf ediliyor.Halbuki o iki kelimeyi tırnak içine alsa cümlenin anlamı tamamen değişecek.Kesme işaretine hiç değinmiyorum bile.
Bu konu baya tartışılır medyada.

http://www.internetspor.com/pic-kurusuna-3-mac-ceza-verildi-news12702.html

Emre Belözoğlu #5

Tamam Emre hırçın kabul ama bakıyoruz ki ilk 4 haftada 16 faulle en çok faule maruz kalan futbolcu. Bunu biraz açmak gerek. Neden açmak gerek? Çünkü herkes neredeyse her hafta Emre'nin yaptıklarını tartışıyor, eleştiriyor. Peki ya biraz objektif baksak? Yani en çok faul yapılan bu adamın üzerine oynandığını düşünemez miyiz? Futbol bu, teknik direktörler başarı için her detayı düşünür. Şahsi fikrim Emre'nin bu istatistikte 4 hafta sonunda lider olması bununla alakalı işte. Emre'nin üzerine oynanıyor. Teknik direktörlerin bir çoğu Emre'nin bu hırçınlığını bildiği için her maç öncesi onun üzerine oynanması için görevler veriyordur. Mesela son maçta Emre'nin atılmasına neden olan Nizamettin, 13 faulle en çok faul yapan 3. futbolcu. Bu adam biçilmiş kaftandır Emre'yi çileden çıkartmak için, ki görüldüğü üzere başarılıda olmuştur.

Tamam Emre hırçın ama kabul edelim ki bu adam bize lazım. Fenerbahçe için lazım demiyorum ama bize lazım diyorum. Yani milli takımımız için lazım, hele ki böylesi kritik bir viraja girmişken. Emre gibiler kolay gelmiyor bu ülkeye artık her maç sonrası onu tartışmak yerine biraz olsun destek olmalıyız. En azından sırf onu sevmeyenler eleştirmek için eleştiri yapmasınlar. Şu adamı biraz olsun rahat bıraksınlar. Ne yapalım karakteri bu adamın, böyle diye onun gibi bir yeteneği her hafta tukaka diye eleştirmek ne kadar doğru?

Anlayın artık değerli medyamız, bu adam hem milli takım için hem Fenerbahçe için olmazsa olmaz bir adam. Kendinize rant sağlamak yerine biraz olsun objektif baksanız olmaz mı?

2 Eylül 2009 Çarşamba

Fatih Tekke


A Milli Takımımızın oynayacağı ölüm kalım maçları öncesi Fatih Tekke gibi tecrübeli ve formda bir oyuncunun kadroya alınmamasını ben anlayamıyorum.Dick Advocaat'ın gidişinden sonra açılan Fatih Tekke son 4 maçta 4 gol atarak iyi bir form grafiği yakaladı.Benim şahsim düşüncem formsuz Nihat , sakat Mevlüt , tecrübesiz Sercan ve Fenerbahçe'de ilk 11'e bile giremeyen Semih'den birinin yerine kadroda Fatih Tekke olmalıydı.

Ha Fatih Terim'le arası kötüdür , bozuktur.Orası bizi ilgilendirmez.Biz Türk milleti olarak 2010 Dünya Kupasına kupasına katılmak istiyoruz.Fatih hocanın artık bazı şeyleri aşması gerek.Gökdeniz ve Yıldıray gibi Türk futbolunun yetişdiriği değerleri de hiçe saymıştı.
Mevzu-bahis futbolsa gerisi teferruattır sayın Fatih Terim.

Not:Fatih Terim bu akşam saat 20:00'de Fuat Akdağ ve Rıdvan Dilmen'in sunduğu Not Defteri'nde konuk olarak yer alıcaktır.Bilginize..
Related Posts with Thumbnails