Ne zamandır yazacağım hep erteliyordum, elim varmıyordu yazmaya; hatta içimden de gelmiyordu onun hakkında yazmak. İnsan eleştirmeyi pek sevmem ama hakedeni de eleştirmezsem kendime ters düştüğümü düşünürüm.
Mesela Osman Tanburacı, ben bu adamı eleştirmezsem olmaz, olamaz. Neymiş efendim spor yazarıymış, külahımı koydum ona anlatsınlar. Ne zamandan beri taraf olan kalemler spor yazarı statüsüne giriyor dostlar? Ya da benim spor yazarı diye tanımladığım olgunun tanımı farklı bazı insanlardan. Spor yazarı dediğin adam-kadın objektif olur arkadaş, tuttuğu takım için subjektif olmaz. E Osman Tanburacı taraf olmakta, subjektif olmakta bu işin ehli. Şahsi fikrim bu adam spor yazarı değil olsa olsa taraftır. Taraftar bile değildir çünkü bazen ortamı germek için yazdığı yazılarla, söylediği sözlerle holiganları bile taş çıkartmaktadır.
Son Galatasaray - Fenerbahçe maçından sonra yaptığı saçma sapan açıklamalardan sonra zaten bir çok Galatasaray'lı da onun yazılarını okumayı kesmiştir. Niye okusunlar ki? Ego tatmin etmek için mi? Onun için aracıya gerek yok.
Objektif olabilmek zor iş arkadaş, hakikaten zor.
Not: "Sen rakip takım taraftarı olarak bunu yazıyorsun kendin dediklerinle çelişmiyor musun?" diyenler olacaktır. Merak etmeyin kendi takımımın "sözde spor yazarları"nı da burada paylaşacağım diyorum o dostlara da.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder