9 Ağustos 2009 Pazar

Turkcell Süper Lig, Artık Başladı...















Turkcell firması güzel bir sloganla insanların futbol özlemini dile getiren reklamlar yapıyor. Hatta son reklamda bir dedeyi futbola olan tutkusuyla gözlerimizin önüne serip hem bizi duygulandırdılar, hem de 7'den 70'e futbolun bizlere neler ifade ettiğini çok güzel gözler önüne serdiler.

Süper Lig Cuma günü 1, Cumartesi günü 2 karşılaşmayla start aldı. Ve lig sürpriz bir açılışla Olimpiyat Stadı'nda 1-1 berabere biten Beşiktaş - İ.BB mücadelesiyle başlamış oldu. Cumaretsi Günü ise Sivasspor Trabzonspor'u konuk etti ve 2-1 galip ayrıldı. Yeni yapılanmaya giden Ankaragücü, ligin yeni temsilcisi Diyarbakırspor ile 2-2 berabere kaldı.

Lige heyecan veren en önemli 4 büyük takımı tek tek gözden geçirmek başlangıç için iyi bir fikir sanırım. İlk sıra kendi takımım Galatasaray'a... İyisiyle Kötüsüyle incelemeye başlayalım...

GALATASARAY

Şüphesiz transfer döneminin en gösterişli takımıydı Galatasaray. Kadrodan Hasan Şaş, Ümit Karan gibi tartışılan isimleri ve kulübün gelecekte düşünmediği oyuncuları göndererek yararlı bir temizleme yaptıkları düşünülebilir. Lincoln'ün takımdan gönderilmesi ise takım içi dengeler için çok akılcı bir hamle.

TRANSFERLER

Kritik noktalara yapılan kalitesi tartışılmaz yabancı transferler Leo Franco, Keita ve Elano birer Haldun Üstüner eseri. Ancak savunmanın göbeğine yapılan transfer Gökhan Zan tartışmaya açık. Mustafa Sarp ise emniyet sübabı duruşunda.

TAKTIK ANLAYIŞ (!) - (Bu kısmı seviyorum, Blog Adı olduğundan Sanırım :)

Takımın başına Frank Rijkaard'ın getirilişi bir mucize denebilir. Rijkaard hangi taktiği uygulayacak olursa olsun, hangi dizilişi tercih ederse etsin, kendisinden önce Galatasaray'da görev yapan teknik adamlara göre çok önemli artıları var;

- Bir takıma kaliteli oyuncular getirmek istiyorsanız kaliteli bir teknik adama ve o oyunculara söz geçirebilecek bir fenomene ihtiyacınız vardır (Rijkaard - OK)
- Kaliteli futbolcular kendilerinden daha az kariyere sahip kişileri dinlemeyecek kadar kaprisli olabilirler, bu yüzden susmalarını sağlayacak bir geçmiş gerekir (Rijkaard - OK)
- Teknik adam bir vizyona sahip olmalı, oyuncular bu vizyon ekseninde toplanmalı ve amaca güdümlenmeli (Rijkaard - OK)

ancak Galatasaray'ın bunca artısına rağmen karşı karşıya olduğu riskler de mevcut.

4-3-3 gibi cesaret isteyen bir sistemi oturtacak oluşum için bir kaç önemli kritere dikkat etmelisiniz:

- Kaleciniz Stoperlerinize hakim olmalı, toplu halde hücuma çıkan takım arkada çok boşluk bırakacaktır, kaleci karşı karşıya pozisyonlarda çok soğuk kanlı olmalı, iletişimi yüksek olmalı.

- Stoperde sahip olduğunuz 2 oyuncu birbirinden farklı özelliklerde olmalı. Bunlardan birisi "Kule Defans" dediğimiz uzun boylu karşılayıcı stoper. Servet Çetin bu alanda uzman. Diğer oyuncu tipi ise çabuk ve hızlı düşünme yetisine sahip, kademe yapabilecek bir oyuncu olmalı. Bu iş için takımda en uygun isim şimdilik Emre Güngör gibi görülüyor.

- Kanat bekleriniz uç açıkta oynayan oyuncularınızdan doğacak boşlukları doldurabilecek, onlara hücumlarda destek verebilecek ve geride kademe boşluklarını doldurabilecek niteliklerde olmalı. Bu nedenle çift yönlü olmalılar. Sağ bekte Uğur Uçar bulunmaz hint kumaşı gibi. Israrcı olunmalı. Sol bekte ise Hakan Balta'nın tek yönlü yani defansif olması problem yaratabilir.

- Orta alanda 3 adet göbek oyuncunuzdan en az ikisi koşarak ve ısırarak mücadele eden oyuncular olmalı. Rakibi yıldıracak ve top yapmasını engelleyecek oyuncular olmaları şart. Bu nedenle Ayhan Akman ve Mehmet Topal kesici olarak görev almalılar. Göbekte ise oyunun yönünü belirleyecek ve hücuma anlam katacak bir beyin gerekli. Elano bu iş için özellikle yaratılmış bir oyuncu. Hem koşup rakipten top alabilen, hem de topu ayağına aldığında mucizeler yaratabilen bir Anahtar oyuncu.

- Hücumda ise varyasyonlar denenebilir. 2 çabuk kanat oyuncusu tempolu oynamayı seven rakipleri yıkacaktır. Kapalı defans yapan takımlara karşı 2 adet kule santrfor ve 1 adet çalımcıya Elano'nun destek vermesi başarıyı getirir diye düşünüyorum. Bu nedenle ideal forvet hattı Baros, Arda ve Keita üçlüsüne teslim edilmeli, Kewell, Aydın, Nonda ise taktik gereği oyuna monte edilebilmeli.

Görünen o ki Galatasaray lige görselliğe dönük yapısıyla renk katacak. Kanımca Galatasaray hem çok gol atacak, hem de çok gol yiyecektir. Avrupa arenasında ise herşey şeytan üçgenine bağlı - Rijkaard, Arda , Elano...

İlk yazım olması dolaysıyla hem uzun hem bencil bir yazı oldu farkındayım.
Sonraki yazılarda objektif biçimde diğer ekipleri ve gündemi paylaşmaya devam edeceğiz.

Sevgiler - Saygılar

Cağlar Kulaksız

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails