Büyük umutlarla gelen, hatta Fenerbahçe'nin Pique'si olur denilen Serdar'ın geçen seneki sakatlık-formsuzluk problemleri yaşadığı günlerde taraftarın canını sıkan sorunu açıkça söylemek gerekirse "sürpriz" performansıyla çözen adam. Güzel adam.
Bekir için konuşulacak onca şey var, bir kaçına değineceğiz ama öncelikle söylenmesi gereken şey Bekir'in güzel adam olduğudur. Bunu öylesine söylemiyorum, bizi az çok tanıyanlar Twitter'dan yaptığımız "güzel adam" benzetmelerini, kimlere bu benzetmeyi yakıştırdığımızı bilirler. Bu adam sanki bizden biri, takım otobüsünde o her zaman yüzünde yer alan mütevazı ifadesiyle muhabbetlere katılan sanki o değil benim, biziz. Performans, yeterlilik ölçütlerini bir tarafa koyacak olursak ben Bekir gibi bir adamın bu kulüpte futbolu bırakmasını isterim, onun adamlığını çocuklarıma anlatmak isterim. Umarım dilediğimiz gibi de olur ve Bekir futbolu burada bırakır.
Güzel adam oluşunu bir yana koyalım ve tekrar geçen seneye dönelim. Bekir'in temel özellikleri ne diye bakacak olursak, diri, fiziğini iyi kullanan, kötü ayaklara sahip, lider karakterli bir adam. Bunları toparlayalım, tersten başlayalım.
Lider karakterli bir adam oluşu çok kritik, bunu G.Antepspor kaptanıyken mi kazandı yoksa doğuştan mı sahip bilemiyorum ama stoperler için çok mühim bir özellik. Bekir'in geçen sezon bizlere gösterdiği sürpriz performansın temel etkeni de işte tam olarak bu özelliğiydi. Mental olarak güçlü bir adam Bekir, -yıllarca eleştirilmesine rağmen böylesine bir dönüşten de bunu anlayabiliriz- takımın geçen sene geçirdiği o zor günlerde Volkan'la beraber ayakta kalan futbolcuların en önde gelenlerindendi. Yani onun liderlik vasıfları bu kötü günde ortaya çıkarak hem ona yarar getirdi hem bize.
Fiziğini iyi kullanır dedik, bunun en çarpıcı örneğini geçen sezon play-off da TT Arena'da oynanan Galatasaray maçında gördük. Elmander ile neredeyse akraba oluyorlardı ve onu ciddi manada yıldırdı. O maçın efsanevi performansını gösteren sadece Volkan değildi, bir de Bekir vardı. Eğer günündeyse bu özelliğiyle adam adama markajda rakip forveti ciddi manada hayattan bıktırabilir. Diri bir vücuda sahip oluşu ise ağır oluşunu bir nevi hafifletiyor, tam manada olmasa da.
Kötü ayaklara sahip, en büyük dezavantajı bu. Ortalama 3-4 maçta bir Bekir'in topla çıkıyorken yaptığı ciddi bir pas hatasına, -golle sonuçlanmasına gerek yok- ya da ıska geçtiği bir topa rastlayabilirsiniz. Bu özelliğini bu saatten sonra düzeltmek çok da mümkün değil, genç bir oyuncu değil. Burada yapılması gereken illa defanstan topla çıkılacaksa Bekir'e daha az rol verilmesi. Müdahale konusunda ise yapılabilecek hiçbir şey yok, tamamen spontane gelişen bir şey. Zaten ıskaları, pas hataları kadar çok değil.
Netice olarak Bekir inanılmaz özverili, iyi niyetli ve elinden gelen her şeyi ciddi manada fazlasıyla sahaya koyan bir adam. Geçen sezon yaptığı atılım, kendi geliştirişi ise son yıllarda görmediğim kadar takdire şayan bir olay. Ama yine de bu bir gerçek ki şu an mevcut stoperler arasında Bekir, 3. stoper tercihidir, öyle de olmalıdır. Sağ bek oynayıp muhtemelen kendi ve bizim kafayı yediğimiz günlerden sonra Bekir'in 3. stoper tercihi oluşunun onun için sorun yaratacağını da düşünmüyorum zaten. Çünkü o, "yedek kalmayı sorun etmeyen adam"ın bizim takımdaki sureti.
Son olarak, tekrar; güzel adam Bekir İrtegün...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder