17 Ağustos 2012 Cuma
Oyuncu Tanıtımları #8 | Özer Hurmacı
Özer Hurmacı son yıllar içerisinde takıma gelip beni en çok heyecanlandıran isimdi. Yalan söylemenin, gizlemenin bir manası yok. Kendimce ligi takip ederim, kim nerede ne yapmış bilirim. Özer normal seviyede bir oyuncu gibi gelmiyordu gözüme. O senelerde kimi alalım diye sorsalar tek cevap verirdim. Geldiğinde de çok sevindim, umutlandım.
Özer'in son geldiği noktayı bir tek sakatlıklara bağlamak olmaz. İlk dönemlerinde de o bildiğimiz Özer yoktu. Küçük kulüplerden büyük takımlara gelmenin bir eşiği var, lafım yok ama bu kadar büyük olmamalı. Özer Ankaraspor'da gerekirse kanatta bile kullanılan bir adamdı. Bence Fenerbahçe'nin yaptığı en büyük yanlış da buydu ama bu ayrıntı bazı şeyleri anlatıyor. Özer çok hızlı olmasa da hızı olan bir adamdı. Topla gittiğinde sakatmış gibi giden bir adam değildi. Top ayağında biraz kaba bir tabirle 'akıyordu'. Ara pasları ise oyununun en etkili yanıydı. Ciddi şekilde ölümcül paslar attığına bir çok kez tanık oldum. Defansı ters ayakta yakalatma işinde ustaydı.
Peki Özer'e ne oldu? İlk geldiği andan itibaren bir tutukluk vardı üzerinde. Zaten adamı direk kanatta kullanmaya başladık. Orta sahada oynaması aylarını aldı, onu da iyi değerlendiremedi. Kanatta oynarken de topu sürmesinde bile bir güvensizlik vardı. Sanki daima topu kaptıracak gibi, anlatılacak bir duygu değil bu. Topla ilerlemeyi bırak, topa hakim bile olamıyordu. Bir kaç ara pasının dağlara taşlara gittiğini ve aklımda kalan tek olumlu hareketinin bilmem hangi maçta Alex'e attığı ara pası olduğunu hatırlıyorum şu an.
Yani malum eşik midir problem yoksa başka bir şey mi bilemiyorum ama Özer bildiğimiz Özer olamadı hiç. Daum ile şampiyonluğu son hafta kaçırdığımız sene son maçlarda bir toparlanma gösterdi hakkını yemeyelim. Özellikle içerideki Eskişehir maçında çok iyi bir performans göstermişti. Demek ki sabretmek lazımmış demiştim ama hayatın en büyük kuralını unutmuşum. Olmayınca olmuyormuş.
Sonrasında gelen sakatlıklar, taraftarla arasının açılması derken Özer bitme noktasına geldi. Ayağında platin vidayla bir çok maça çıktı. Bunlar kolay işler değil ama dediğim gibi hep bir tutukluk vardı üzerinde. Sonrasında gelen talihsiz olaylar da artık toparlanılamaz bir hale getirdi. Böyle şeyler oluyor bazen. Ne olduğunu, ne bittiğini anlamadan dibe vuruyorsunuz. Hayat bunu yapmayı sever, bu bizim seçeceğimiz bir şey değil ama sonrasında toparlanabilmek önemli olandır.
Özer'in toparlanabilme olasılığı var mıdır? Yine klasik bir kural : Olmayacak şey yoktur. Bunun Fenerbahçe'de olmayacağı da aşikardır.
Özer'in artık yeni bir kariyere başlamasına ihtiyacı var. Kendisi 'genç' sıfatını yitirdi. 'Yetenekli' sıfatını da zihinlerden sildi. Var olduğunu bildiğiniz şeyleri unutmak kötüdür. Özer'in bunu yaşadığını düşünüyorum.
Her şeye rağmen yeteneği çoğu futbolcuyla kıyaslanamayacak kadar iyi. Ben bunu biliyorum ama Özer'e inanamıyorum. Umarım yeni seneler Özer'e en azından ortalama bir kariyer sunar. Hiçbir özelliği bunu hak etmiyorsa bile yeteneği bunu hak ediyor.
Videolar çok şey anlatmaz ama şuraya bir bakmanızı öneriyorum. Yazık oldu : http://www.youtube.com/watch?v=3P5X4AV0yx0&fb_source=message
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder